29 Mart 2012 Perşembe

Top Patladı, Dağılın!

Eskiden mahalle aralarında, boş arazilerde, çayırlarda kendi aramızda futbol maçları yapardık. Öyle saf duygularla ve öylesine tutkuyla oynardık ki dünyadan kopardık o zamanlar. Zamane çocukları gibi elimizde bilgisayarlarımız ya da PS'lerimiz yoktu. En büyük eğlencemizdi futbol... O zamanlar sevdik futbolu, futbolla beraber tuttuğumuz takımları ve efsane oyunculaını... Haci Haci Haci diye ...
Mahallelerde futboldan rahatsız olan yaşlılar hep olmuştur. Yaptıkları tehdit ise, "keserim topunuzu" olurdu. Bizler o tutkuyla; aldırmadan devam ederdik futbola, sonunu hiç düşünmeden. Ve bir gün korkulan olur top rastgele bir vuruşla o yaşlı amcanın önüne düşerdi. O da gözlerimizdeki ışığa aldırmadan keserdi topu.

3 Temmuzdan bu yana bu tehditkar süreci yaşıyoruz. Bir yandan tutkuyla futbolumuzun peşinden koşarken bir yandan da topun kesilme korkusunu yaşıyoruz. Sonunda o gün geldi çattı, Sayın Başbakan dün gece gazetecilere yaptığı açıklamayla hepimizin topunu kesti maalesef. 
"5 Yıl Avrupaya gitmeyelim ne olur?" demeye getiriyor 
sayın Başbakanımız. Neler olmaz ki...

  • Ülke puanı çok ciddi derecede zarar görür.
  • Bu durum karşısında şuan ki Avrupa Kupalarına katıdığımız statü tamamiyle değişir.
  • 5 sene sonra en fazla lig şampiyonu bir iki ön eleme oynayarak Avrupa Ligi'ne yani eski adıyla UEFA kupasına katılır.
  • Şampiyonlar Ligi katılım hakkından pay alamayız.
  • Kulüplerin gelir kaynakları çok ciddi zararlar görür.
  • Şampiyon olan takım bugün, CL gelirleriyle birlikte ortalama 20-25 Milyon € arası gelir elde ediyor. (2. CL'ye katılamadığı takdirde)
  • 5 Yıl sonra sadece yayın gelirleri kalacak elimizde ve bu düzende bir çok Lig Tv üyesi de paketini iptal ettirecektir.
  • Her şeyden önce zaten Avrupa da az olan itibarımız hiç kalmayacaktır.


Şimdi, ya bu bu patlak topla "mahsuscuktan" oynamaya devam edelim ya da dağılalım. Seçim sizin...

0 yorum:

Yorum Gönder